İNFERTİLİTE NEDİR?

Infertilite; çiftlerin korunma yöntemi kullanmadan 1 yıl boyunca düzenli olarak ilişkiye girmesine rağmen döllenmenin gerçekleşmemesi durumudur.

İnfertilite; Erkek kaynaklı infertilite

Kadın kaynaklı infertilite,

Hem kadın hem de erkek kaynaklı infertilite

Nedeni belli olmayan infertilite olarak 4 şekilde sınıflandırılır.

Erkeklerde infertilitenin yaygın nedenleri;

Azospermi, sperm hareketliliğinde yavaşlık veya testis ile ilgili hastalık durumu

Cinsel isteksizlik, Erektil Disfonksiyon vb durumlar

Obezite

Oksidatif stres

Oksidatif Stres Nedir?

Vücudumuzun ihtiyaç duyduğu enerji hücrelerde elde edildiği esnada metabolizmanın yan ürünü olarak serbest radikaller ortaya çıkar. Vücudumuzda doğal olarak bulunan antioksidan maddeler bu serbest radikaller ile reaksiyona girerek bu maddelerin hücrelere zarar vermesini engeller. Ancak vücudumuzda serbest radikallerin fazla olduğu durumlarda vücudumuzda doğal olarak bulunan antioksidanlar yeterli gelmediğinde oksidatif stres meydana gelir.

İnfertilite Tedavisinde Antioksidanlar

Üreme hücreleri oksidatif strese karşı hassas olduğundan, oksidatif strese maruz kalan bireylerin doğurganlıkları olumsuz etkilenir. İnfertilite nedenlerinden biri olan oksidatif streste vücudun antioksidan kapasitesini arttırmak gerektiğinden infertilite tedavisinde dışarıdan takviye olarak antioksidan alınması tedavi açısından fayda sağlar. Bu sebeple infertilite tedavisi öncesinde hastalara antioksidanlar içeren takviye edici gıdalar kullanması tavsiye edilmektedir.A vitamini, C vitamini ve E vitamini başlıca antioksidan vitaminler arasında yer alıp birinci basamak tedavide kullanılmaktadırlar. Glutatyon, koenzim Q10 ve selenyum ise ikinci basamak antioksidan tedaviyi oluşturmaktadır. İnfertilite hastalarında selenyum değeri düşük çıktığından Selenyum nedeni belli olmayan infertilite ile ilişkilendirilmektedir.

İnfertilite TedavisindeKilo ve İnsülin Direncinin Önemi

Aşırı kilolu olmak kadınlarda yumurtlama fonksiyonunu, erkeklerde ise testesteron düzeyini olumsuz olarak etkileyerek infertiliteye sebep olabilmektedir. Aşırı kilolu olmanın en önemli sebeplerinden biri yanlış beslenme alışkanlıklarına bağlı olarak meydana gelen insülin direncidir. İnsülin direnci olarak tanımladığımız bu durum İnsulin reseptörlerindeki postreseptör sinyal bozukluğu sebebiyle glukoz transportunun sağlıklı bir şekilde gerçekleşmemesi olayıdır. İnsülin direncine bağlı olarak vücudumuzda İnsülinin artışı gerçekleşir ve bu durum kilo artışı ile birlikte rahim iç zarının kalınlaşmasına sebep olarak infertilitenin oluşmasını sağlayabilir. Vücudumuzda İnsüline karşı oluşan bu direncin kırılması kilo vermeye yardımcı olup ayrıca rahim iç zarının kalınlaşmasını da önlediğinden infertilite tedavisi öncesinde hastalara insülin direncini kırabilecek takviye edici ürünler kullandırılmaktadır.

İnfertilite ve Polikistik Over Sendromu

Polikistik Over Sendromu olan kadınların yumurtalıkları normalden fazla androjen salgılar. LH hormonu erken foliküler gelişim aşamasında mikroçevrede olumsuz değişiklikler yaptığından foliküllerin gelişimi durur. LH’nin bu etkisini insülin ve insülin benzeri faktörler tetikler. PCOS hastalarda %50 insulin direnci ve insulin seviyelerinde artış izlenir. PCOS hastalarında hiperinsulinemi ve hiperandrojenizm arasında ilişki vardır. Artan İnsulin kadınlarda androjenlerin artışına neden olur. İnositol’ ün izomeri olan Myo-inositol ve D-Kiro-inositol ile hedef dokunun insuline duyarlılığı arttırılarak glukoz üretimi azaltılır ve insülin miktarı normal seviyelere iner. İnsülin miktarı normal seviyelere ulaştığında kadınlarda androjen miktarı azalır, kilo verme kolaylaşır böylelikle yumurtlamaları sağlanır.

Bağırsak Florası ve İnfertilite

Prebiyotik olarak kullanılan İnulin sindirim sistemimizdeki mikroorganizmalar tarafından kullanılarak bağırsak florasını düzenler. Kalın bağırsaktaki bakteriler tarafından fermente edilen inülin bağırsaktaki faydalı bakteriler olan Bifidobacteria ve Lactobacillerin çoğalmasını sağlayarak antioksidanlar, aminoasitler, vitaminler ve minerallerin bağırsaklardan emilimini yani biyoyaralanımı arttırarak vücudu gebeliğe hazırlar.

Zigojyn Plus M Saşeiçeriğinde,

Prebiyotik (İnulin), Aminoasitler (L-Sistein, L-Arjinin, L-Metiyonin, L-Karnitin, N-Asetil L-Karnitin ve Betain HCI), Antioksidanlar (Likopen, Glutatyon, Resveratrol ve Pirokinolin kinon), Vitaminler (A,B2,B3,B6,B12,C, Kalsiyum L-Metilfolat ve Koenzim Q10) ve Mineraller (Magnezyum, Çinko ve Selenyum) bulunur.

Zigojyn Plus M Soft Jel Kapsüliçeriğinde,

Omega 3, Astraksantin ve Vitaminler (A,D ve E) bulunur.

Kullanımı

18 yaşından büyük erkeklerde; sabah Zigojyn Plus M Soft Jel Kapsül 1 adet kapsül suyla yutularak, akşam Zigojyn Plus M Saşe 1 poşet 200 ml (1 bardak) su içerisinde çözündürülerek alınmalıdır.

Zigojyn Plus M Saşe’ nin bal ile tatlandırılarak içilmesi hastanın ürüne uyuncunu ve ürünün biyoyararlanımını arttırdığından bal ile tatlandırılarak içilmesi tavsiye edilir.

Olası Yan Etkiler

Zigojyn Plus M içerisinde yer alan; vitamin ve carnitinden dolayı idrarda renk ve koku değişikliği görülebilir.

İnulin prebiyotiği zararlı bakterileri bağırsaktan zuaklaştırdığı için bir müddet kokulu ishal yapabilir.