CH-ALPHA Fortigel 30 Sase
CH-ALPHA Fortigel 30 Sase
CH-Alpha ® kolajen hidrolizat içermektedir. Kolajen hidrolizat; eklem sağlığınız için gerekli olan, peptid ve amino asitlerin birleşimidir.
Diğer besin takviyelerinin aksine, CH Alpha ® vücudunuzdaki eklemlerinizde bulunan ekstraselüler matriks içerisinde yer alan kolajen ile neredeyse aynı amino asit dizilimine sahip bir üründür.
CH Alpha ®, kıkırdakta yer alan kondrosit hücrelerini (bu hücreler ekstraselüler matriksin korunmasından ve oluşumundan sorumludurlar) daha fazla kıkırdak üretimi konusunda uyarma özelliğine sahip tek üründür.
Yapılan araştırmalar, CH Alpha ®’nın kondrositler üzerindeki uyarıcı etkisi sayesinde, kolajen ve proteoglikan konsantrasyonunu arttırdığını göstermektedir.
CH Alpha ®, kolajen hidrolizat adı verilen biyoaktif kolajen peptidleri içermektedir. Bu kolajen eklemlerinizde bulunan kolajen içerisinin %90-95 ile aynı olan kolajen içeriğidir ve kıkırdak yenilenmesi için gerekli olan hücreleri uyarmaktadır.
CH Alpha ® kullandığınızda, kolajen hidrolizat sindiriminiz sırasında barsaklarda emilir. Daha sonra uzun protein ve aminoasit zincirleri halinde kan dolaşımına geçer. Kolajen hidrolizat eklemlerinize ulaşır. Eklemler tampon vazifesi görmektedir ve eğer kıkırdak yapısı bozulmuş ise düzgün olarak görevlerini yerine getiremezler.
CH Alpha ®’dan emilen kolajen hidrolizat eklem kıkırdağının yenilenmesi için hücreleri uyarır ve bu da zaman içerisinde daha güçlü eklemlere sahip olmanızı sağlar.
Eklem kıkırdağına geçer ve kondrosit stimülasyonu ile tip 2 kolajen ve proteoglikan sentezini artırır. ¹
Kıkırdak matriksinde anabolik fazın düzenlenmesi ile kıkırdak sağlığının korunmasına yardımcı olur. ¹
CH Alpha ® ile kıkırdağı iki önemli bileşeninde (kolajen ve proteoglikan) anlamlı artış sağlanmıştır.
CH Alpha ® 'nın uzun süreli etkileri kanıtlanmıştır.
CH Alpha ® kullanan hastalarda, medikal ve lateral tibial bölgelerde proteoglikan yoğunluğunun, plasebo grubuna kıyasla istatiksel olarak önemli ölçüde arttığı gösterilmiştir.
CH Alpha ® takviyesinin insan kıkırdak dokusu üzerinde direkt bir etkiye sahip olduğu gösterilmiştir.